GuidePedia
En Son Yazılar
  • Bu kabala hangi kabala? Ne istedikleri artık sır değil!)
    Kabalacı Dr. Laitman bir kez daha karşımızda. Nasıl mı? İşte o hikaye:
    Konumuz İnsanlık tarihinin en önemli deneylerinden biri sayılan, CERN'deki Büyük Hadron Çarpıştırıcısı'ndaki deney. Evrenin sırrını ifşa etmek amacıyla yola çıkan CERN'deki bilimadamları, 2008'de başlayan deneyin devamını 30 Mart 2010'da, çizilen korku senaryolarını atlatarak, başarıyla gerçekleştirdi. Son deneyi yorumlayan, projede görevli Türk biliminsanı Dr. Bilge Demirköz deneyin yolaçabileceği sonuçları şöyle yorumlamıştı:
    "Daha yüksek boyutlarda yaşıyor olabiliriz. Fakat farkında olmayabiliriz. Görmediğimiz boyutlar olabilir. Bu da evrenin sırrı olabilir... Bu boyutları şu anki doğada değil ama yüksek enerjilerde görme ihtimalimiz artıyor. Mesela burada bulmaya çalıştığımız olaylardan bir tanesi ekstra boyutların izini bulabilmek. Tüm maddeye kütlesini verdiğini düşündüğümüz 'Higgs' parçacığını bulmaya çalışıyoruz. Bunun olduğunu tahmin ediyoruz ve varsa bulmak istiyoruz." (Yeni boyutlar açılabilir)
    Böylesine önemli sonuçlar doğurabilecek bu deney ve CERN bütün dünyanın gündemindeyken, biz de iyibilgi olarak konuya dikkat çekmek amacıyla bir araştırmaya girdik. Tesadüfe bakın ki, yerin kilometrelerce altından bakın kimler ve neler çıktı? Birazdan, Dr. Laitman'ın bu projeye 'dolaylı ve dolaysız yollardan' nasıl dahil olduğunu okuyacaksınız. Biz nasıl haberdar olduk, diye soruyorsanız, cevabı çok basit. Laitman'ın kendi sitesinden. Ve açıklamaların hepsi, deneyin ilk bölümün gerçekleştiği 2008 senesine ait.
    Öncelikle, CERN'deki Büyük Hadron Çarpıştırıcısı'nda gerçekleştirilen parçaçık deneyi için Laitman gibi bir Kabalacı neden yorum yapar? Bir tarafta bilim, öbür tarafta bir "mistik"...İkisi bir araya nasıl gelirin cevabını merak ettik. Ve gördük ki, Dr. Laitman bu deneye iki yoldan dahil oluyor. Biri uzun zamandır öğrencim dediği, projede yer alan doktor ünvanlı bir şahıs yoluyla. Diğeri de kendi sitesinde, kendisine yöneltilen sorulara verdiği cevaplarla. Genelde bu sorular, deney öncesi üretilen felaket senaryoları üzerine kurgulanmış. Laitman da kimi zaman eski öğrencisi ile sohbet ederek, kimi zaman da soruları cevaplandırarak, CERN'deki deney ve Kabala hakkında detaylı bilgiler veriyor.
    Başlangıç olarak şu soruyu ele alalım: Bu deney yüzünden oluşması muhtemel kara delikler, dünyanın sonunu getirir mi sorusuna şöyle bir yorum getiriyor, Sayın Laitman:
    "İnsan kısıtlı algılara sahiptir, bu yüzden isteklerinin ve düşüncelerinin kaynağı olarak kendini görür, fiziksel hareketle şeyleri değiştirebileceğini sanır. Oysa gerçekte bu sadece yukarıdan, Yaratıcı (Çevreleyen Işığın - Ohr Makif) yoluyla gerçekleşebilir. O yüzden sakin olmanızı tavsiye ederim, keza bilim insanları kukla gibidir, bütün hareketleri Yaratıcı tarafından yönlendirilir." (http://www.laitman.com/2008/07/is-a-gigantic-underground-particle-accelerator-a-cause-for-worry/)
    Konusunda uzman bilimadamlarının bile korku senaryoları ürettikleri bu deneye, Laitman'ın yaklaşımı ne kadar sakin, değil mi? Ortalıkta kara-delik senaryolarının gezdiği bir dönemde, Laitman bilim insanlarını 'onlar zaten Ohr Makif'in kuklaları' diye nitelendiriyor. Kim bu Ohr Makif denilen yaratıcı? Laitman'ın felaket senaryolarına karşı "güvencesi" ve bilgisi neye dayanıyor?

  • Bu kabala hangi kabala? Ne istedikleri artık sır değil!)
    Kabalacı Dr. Laitman bir kez daha karşımızda. Nasıl mı? İşte o hikaye:
    Konumuz İnsanlık tarihinin en önemli deneylerinden biri sayılan, CERN'deki Büyük Hadron Çarpıştırıcısı'ndaki deney. Evrenin sırrını ifşa etmek amacıyla yola çıkan CERN'deki bilimadamları, 2008'de başlayan deneyin devamını 30 Mart 2010'da, çizilen korku senaryolarını atlatarak, başarıyla gerçekleştirdi. Son deneyi yorumlayan, projede görevli Türk biliminsanı Dr. Bilge Demirköz deneyin yolaçabileceği sonuçları şöyle yorumlamıştı:
    "Daha yüksek boyutlarda yaşıyor olabiliriz. Fakat farkında olmayabiliriz. Görmediğimiz boyutlar olabilir. Bu da evrenin sırrı olabilir... Bu boyutları şu anki doğada değil ama yüksek enerjilerde görme ihtimalimiz artıyor. Mesela burada bulmaya çalıştığımız olaylardan bir tanesi ekstra boyutların izini bulabilmek. Tüm maddeye kütlesini verdiğini düşündüğümüz 'Higgs' parçacığını bulmaya çalışıyoruz. Bunun olduğunu tahmin ediyoruz ve varsa bulmak istiyoruz." (Yeni boyutlar açılabilir)
    Böylesine önemli sonuçlar doğurabilecek bu deney ve CERN bütün dünyanın gündemindeyken, biz de iyibilgi olarak konuya dikkat çekmek amacıyla bir araştırmaya girdik. Tesadüfe bakın ki, yerin kilometrelerce altından bakın kimler ve neler çıktı? Birazdan, Dr. Laitman'ın bu projeye 'dolaylı ve dolaysız yollardan' nasıl dahil olduğunu okuyacaksınız. Biz nasıl haberdar olduk, diye soruyorsanız, cevabı çok basit. Laitman'ın kendi sitesinden. Ve açıklamaların hepsi, deneyin ilk bölümün gerçekleştiği 2008 senesine ait.
    Öncelikle, CERN'deki Büyük Hadron Çarpıştırıcısı'nda gerçekleştirilen parçaçık deneyi için Laitman gibi bir Kabalacı neden yorum yapar? Bir tarafta bilim, öbür tarafta bir "mistik"...İkisi bir araya nasıl gelirin cevabını merak ettik. Ve gördük ki, Dr. Laitman bu deneye iki yoldan dahil oluyor. Biri uzun zamandır öğrencim dediği, projede yer alan doktor ünvanlı bir şahıs yoluyla. Diğeri de kendi sitesinde, kendisine yöneltilen sorulara verdiği cevaplarla. Genelde bu sorular, deney öncesi üretilen felaket senaryoları üzerine kurgulanmış. Laitman da kimi zaman eski öğrencisi ile sohbet ederek, kimi zaman da soruları cevaplandırarak, CERN'deki deney ve Kabala hakkında detaylı bilgiler veriyor.
    Başlangıç olarak şu soruyu ele alalım: Bu deney yüzünden oluşması muhtemel kara delikler, dünyanın sonunu getirir mi sorusuna şöyle bir yorum getiriyor, Sayın Laitman:
    "İnsan kısıtlı algılara sahiptir, bu yüzden isteklerinin ve düşüncelerinin kaynağı olarak kendini görür, fiziksel hareketle şeyleri değiştirebileceğini sanır. Oysa gerçekte bu sadece yukarıdan, Yaratıcı (Çevreleyen Işığın - Ohr Makif) yoluyla gerçekleşebilir. O yüzden sakin olmanızı tavsiye ederim, keza bilim insanları kukla gibidir, bütün hareketleri Yaratıcı tarafından yönlendirilir." (http://www.laitman.com/2008/07/is-a-gigantic-underground-particle-accelerator-a-cause-for-worry/)
    Konusunda uzman bilimadamlarının bile korku senaryoları ürettikleri bu deneye, Laitman'ın yaklaşımı ne kadar sakin, değil mi? Ortalıkta kara-delik senaryolarının gezdiği bir dönemde, Laitman bilim insanlarını 'onlar zaten Ohr Makif'in kuklaları' diye nitelendiriyor. Kim bu Ohr Makif denilen yaratıcı? Laitman'ın felaket senaryolarına karşı "güvencesi" ve bilgisi neye dayanıyor?

0

Kimse anlamadı beyaz tavşanı..



Ünlü çocuk kitabı, Alice Harikalar Diyarında'yı okumuşsunuzdur. Okumadıysanız da konusunu biliyorsunuzdur mutlaka. Ablasıyla pikniğe çıkan Alice, sıkıntıdan patlarken, "Eyvah! Geç kaldım" diyerek koşuşturan ve sürekli saatine bakan beyaz bir tavşanı fark edip peşinden gitmeye başlar. Ve kendini bambaşka bir dünyada buluverir.
Çocuk kitabı olarak bilinse de aslında kitap, mantık ve matematik kavramlarının arka planda tartışıldığı bir eser. Yazarının her ne kadar Lewis Caroll takma ismini kullanmış olsa da Charles Lutwidge Dodgson aslında Britanyalı bir matematikçi olduğu söyleniyor.
Dikkatlice incelendiğinde matematik oyunlarıyla örüldüğü de ortaya çıkıyor. Mesela Alice gerçek hayatta olup olmadığını anlamak için çarpım tablosunu saymaya başlar bunu yaparken de yerdeki fayanslardan değişik kombinasyonlar yaratır.




FELSEFE VE MATEMATİK
Alice Harikalar Diyarı'nda isimli masalın ana karakterlerinden biri her daim onun karşısına çıkan ve mantığı temsil eden Cheshire Kedisi. Alice istediğinde ortaya çıkar ve genellikle Alice'i kızdıran konuşmalar yapar. Ama Cheshire Kedisi'nin tüm konuşmaları felsefi değer taşır ve Alice'in hayata bakışını zorlar.
Kitabın matematik, felsefi boyutunun yanı sıra psikolojik derinliği de var. Örneğin tavşan deliği, gizemi, bilinmeyeni temsil ediyor ve koşarak kaçan beyaz tavşan filmlere, başka kitaplara ve şarkılara ilham veriyor. Matrix filminde, filmin kahramanı Neo'nun beyaz tavşanı takip ederek kendini yepyeni bir dünyaya açılan kapıda bulması gibi. The Beatles'ın "Lucy In The Sky With Diamonds" parçasında, Nabakov'un birçok eserinde Alice'den izler olduğu söylenir.
Niye bu masaldan söz ettiğime gelince, geçtiğimiz pazar akşamı Moviemax'te Tim Burton'ın yönetmenliğini yaptığı filmi seyrettim. Mia Wasikowska'nın Alice'i canlandırdığı yapımda Johnny Depp şapkacıyı, Anne Hataway beyaz kraliçeyi, yönetmenin eşi olan Helena Bonham Carter da kırmızı kraliçeyi oynuyor.
Filmde Alice 17 yaşında ve sosyeteye tanıtım partisinde. Babası öldüğü için annesi ve ablası bir an önce evlenmesini istiyor. Ona sunulan tek seçenek evlilik anlayacağınız. Yoksa annesine yük olacak veya evde kalacak. Alice'in ise evlenmeye pek niyeti yok. Hem damat adayından hoşlanmıyor hem eniştesinin ablasına ihanet ettiğini gördüğü için evliliğe güveni sarsılmış hem de gelecek için henüz belirlemese de başka hayalleri var. Kısacası yazgısına boyun eğmek niyetinde değil.




HAYALLERİNİN PEŞİNDE



Damat adayı herkesin önünde diz çökerek evlenme teklifinde bulunur Alice'e. Onun aklı ise ablası, annesi ve kayınvalide adayıyla konuşurken sık sık karşısına çıkan tavşandır. Tavşan elbise giymiştir ve Alice'i yanına çağırmaktadır. Onun peşinden giderek delikten aşağıya yuvarlanınca da bir masalın ortasında bulur kendini. Rüyada olduğunu zanneder, gördüklerinin kendi kurduğu bir düş olduğuna inandırmaya çalışır kendini ama uyanmadığı ve masal devam ettiği için de sonuna kadar gider. Yapamayacağını düşündüğü şeyleri yapar ve kendi gücüne kendisi de şaşırır.
Masaldan uyanıp gerçek dünyaya döndüğü zaman da kendisini ve cevabını bekleyen topluluğa evlenme teklifini kabul etmediğini söyler. Amacı babası gibi iş hayatına atılmak, gemilere binip uzak diyarlara gitmektir. Düşündüğünü de yapar.
Darısı hayallerini gerçekleştirmek isteyen herkesin başına

Yorum Gönder

Yüz İfadeleri
:) :)) ;(( :-) =)) ;( ;-( :d :-d @-) :p :o :>) (o) [-( :-? (p) :-s (m) 8-) :-t :-b b-( :-# =p~ $-) (b) (f) x-) (k) (h) (c) cheer
Click to see the code!
To insert emoticon you must added at least one space before the code.

 
Top